
Arama Sonuçları
Boş arama ile 21 sonuç bulundu
- Otizm | Eğitimin Özel Dünyası | Karaman
Özel Eğitim başlığı altında, eğitim alanlarında (dil ve konuşma, otizm, down sendromu, öğrenme güçlüğü...) merak edilen sorulara, yaşanılan sorunlara ve karşılaşılan sınırlılıklara en etkin, en verimli ve en işlevsel çözüm önerileri sunarak, özel eğitimin merak edilenlerini cevaplamak için buradayız. EĞİTİMİN ÖZEL DÜNYASI Bir Özel Eğitim Öğretmeni olarak, akranlarından anlamlı farklılığı olan her bireye dokunmak; anne, babasına ve destek çevresine gerek müdahale biçimlerini, gerek öğretim yöntem ve tekniklerini, gerekse problem davranışlara nasıl müdahale edilmesi gerektiğini göstermek, daha da önemlisi doğru bir rota çizerek, özel çocuklarımızı bir adım daha bağımsızlığa yakınlaştırmak için buradayız. SAKİNE YATÇI #Yanınızdayız ALAN YAZILARIMIZ Ailelerin Özel Çocuğa Uyum Süreci Özel bir çocuğum var; Ne yapmalıyım? ÖZEL EĞİTİM NEDİR? Akranlarından anlamlı derecede farklılık gösteren bireylerin eğitim ve öğretim ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel (Özel Eğitim Alan Öğretmeni) ile bireylerin yetersizlik ve performans düzeylerine göre geliştirilmiş eğitim programları, yöntem ve teknikleriyle sürdürülen eğitime "özel eğitim" denir. Aynı şekilde akranlarından anlamlı derecede farklılığı olan ve özel eğitime ihtiyacı olan bireylere sunulan, üstün yetenekli olanları yetenekleri doğrultusunda en üst düzeye çıkmasını sağlayan bireylerin yetersizliği engele dönüştürmeyi önleyen, bireyi kendine yeterli hale getirerek bağımsız bir şekilde kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan, t opluma kaynaşmasını ve üretici bireyler olmasını destekleyecek becerilerle donatmak için verilen eğitimdir. ÖZEL EĞİTİM KİMLERİ KAPSAR? Özel Öğrenme Güçlüğü Dil ve Konuşma Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite İşitme Yetersizliği Down Sendromu Zihinsel Yetersizlik Otizm Davranış ve Sosyal Uyum Bİze ulaşın Gönder Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz! bİZİ Zİyaret EDİN bİZİMLE PAYLAŞIN
- Eği̇ti̇m Alanlarimiz | Eğitimin Özel Dünyası | Karaman
Bu sayfada uzmanlığımız bulunan alanlar yer almaktadır. Amacımız ziyaretçilerimizi doğru bilgiler sunarak, akıllardaki sorulara yanıt bulmaktır. EĞİTİM ALANLARIMIZ Bizleri sosyal medyadan da takip edebilirsiniz. Özel Öğrenme Güçlüğü Dil ve Konuşma Down Sendromu Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Davranış ve Sosyal Uyum Zihinsel Yetersizlik İşitme Yetersizliği Otizm Merak ettiğiniz ve sormak istediğiniz her şey için bize ücretsiz ulaşabilirsiniz. #Yanınızdayız
- yazılarımız 2 | Özel Dünyam
Özel bir çocuğum var; Ne yapmalıyım? Normal gelişim gösteren ya da anlamlı derecede akranlarından farklılık gösteren özel çocuklarımızın bir an önce eğitim alması gerektiğini biliyoruz. Özel çocuklarımız, tıbbi tanılama süreci tamamlandıktan sonra zaman kaybetmeden eğitime başlaması en uygun durumdur. Tıp alanında sıklıkla duyduğumuz ‘Erken tanı hayat kurtarır’ sözü eğitim alanı içerisinde de kritik bir noktadır. Peki, neler yapacağız, neler yapmamız lazım? İlk olarak sağlık raporu vermeye yetkili bir hastaneden çocuk psikiyatrisi bölümünden randevu almamız gerekmektedir. Hastanede ilgili doktorlar, çeşitli değerlendirmeler ve gözlemler sonucunda çocuğumuz için bir rapor hazırlayacaktır. Bu rapor, çocuğumuzun özel eğitime gereksinimini var mı yok mu sorusunun cevabını verecektir. Eğer, çocuğumuzun özel eğitime ihtiyacı varsa bulunduğumuz ilçenin Rehberlik ve Araştırma merkezine başvurmalıyız. Bu kurumda çocuğumuz için destek eğitim raporu verilecektir. Destek eğitim raporunu aldıktan sonra istediğimiz özel eğitim kurumundan destek eğitim alabiliriz. Şunu da hatırlatmakta fayda var. Çocuğumuzun destek eğitimden faydalanması için, ister sosyal güvencesi olsun ister olmasın bizlerden herhangi bir ücret talep edilmeyecektir. Çocuklarımızın özel eğitim hizmeti Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca çocuğumuzun eğitim alması için çıkaracağımız rapor, çocuğumuzun özel eğitim alabilmesiyle ilgilidir. İleriki yaşlarda çocuğumuzun iş ya da askerlik hayatına engel olmayacağını hatırlatmak isterim.
- Yazılarımız | Özel Dünyam
AİLELERİN ÖZEL ÇOCUĞA UYUM SÜRECİ Toplumun en küçük yapısıdır aile. Bu yapı, ne kadar sağlıklı ve güçlü olursa toplumun şekillenmesi de o denli güçlü olur. Aileler, en temel nedenlerden biri olan varoluşunu sürdürebilmek adına çocuk sahibi olmak isterler. Yeni doğan bebeğimiz normal gelişim gösterebileceği gibi farklı gelişim özellikleri de gösterebilir. Bu nedenle özel çocuk nedir? Bu sorunun cevabını aramalıyız. Özel çocuk, en basit anlamda gelişim süreçlerinde akranlarına göre zihinsel, fiziksel ve davranışsal olarak anlamlı farklılık gösteren çocuktur. Peki, çocuğumuz özelse; Yapılan araştırmalara göre özel bir çocuğa sahip olan aileler 3 evreden oluşan bir süreç yaşamaktadırlar. Bu evrelerden birincisinde şok, reddetme ve depresyon aşamaları vardır. Şok, ailenin özel çocuğuyla karşılaştığında verdiği ilk tepkidir. Özel bir çocuğa hazır olmadıkları için duygu karmaşıklığı, çaresizlik gibi tepkilerin görüldüğü aşamadır. Reddetme, ailenin şok aşamasını geçtikten sonra içinde bulunduğu duygu durum karmaşası ile özel çocuğunu kabul etmemek hatta normal olduğuna dair belirtiler arama içerisindedir. Depresyon ise bu aşamada ebeveynlerin hayallerinin yıkıldığını, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşündükleri karamsar oldukları dönemdir. İkinci evrede, karmaşa, suçluluk ve kızgınlık aşamaları yer alır. Karmaşa, ailenin ne yapacağını, çocuğun geleceğini ya da gelişimini kestiremeyeceği dönemdir. Maddi, manevi, duygusal, psikolojik ve ruhsal etmenlerin birbiriyle çekişmesidir. Suçluluk, ailenin çocuğun özel durumundan kendilerini ya da birbirlerini suçladığı aşamadır. Kızgınlık ise, ailelerin ‘Neden ben, neden benim çocuğum?’ gibi düşünceler ile boğuşurken bir yandan da özel durumun kaynağını doktor müdahalesinde, hemşire yönlendirmesinde aradığı aşamadır. Üçüncü evrede ise, pazarlık, kabul ve uyum aşamaları vardır. Pazarlık, suçluluk ve çaresizliğin ortak paydasıdır. Bu aşama da aile, çocuğunun özel durumunu ortadan kaldıracak umut arayışındadır. Bu umut, bir eğitimci, doktor olacağı gibi din adamları, hocalar da olabilmektedir. Kabul ve uyum, bu aşama, gelinmesi zor ama çocuğun üzerinde en olumlu tepkiyi bırakan aşamadır. Bu aşamada aileler, çocuğunun özel durumunu tanımaya, anlamaya ve çocuğun sınırlılıklarına çözüm bulma gibi daha da önemlisi çocuğu olduğu gibi kabul etme aşamasıdır. Tüm bu süreçler sonunda aile olarak en başta özel çocuğu olduğu gibi kabul etmeliyiz. Özel durumunu iyice araştırmalı, araştırma sırasında bilgi kirliliğinden uzak durmalıyız. Her çocuğun biricik olduğunu unutmamalı, kesinlikle başka çocuklar ile kıyaslanmamalıyız. Erken eğitime başlanmalı, eğitimi çok yönlü desteklenmeliyiz. Çocuğun çevresindeki her bireyin, çocuğun özel durumunun farkında olmalarını, ona göre tutum ve davranışlar sergilemelerini söylemeliyiz. Her şeyin başı sevgi diyerek, özel çocuğumuza sevgi dolu yaklaşmalı, sabırlı ve güler yüzlü olmalıyız. Eğitim sürecinde okulu ve öğretmenleri ile iş birliği içinde olmalıyız. Çocuğun düzeyine uygun yöntem, teknik ve materyaller seçilmelidir. Problem davranışlarda nasıl yaklaşılması gerektiğini öğrenmeli, gelişimine olumsuz etki edecek her türlü kısıtlamalardan uzak durmalıyız. Çocuğun gelişim alanlarını başarıyla tamamlaması için desteklemeliyiz. Ne olursa olsun umudumuzu, inancımızı kaybetmemeliyiz.
- Dil ve Konuşma Bozuklukları | Özel Dünyam
Dil ve konuşma bozuklukları başlığında merak edilen tüm sorular ve müdaha biçimleri hakkında detaylı bilgi sunulmak üzere misafirlerimizin hizmetine sunulmuştur. Dil ve Konuşma Bozukluğu Bizleri sosyal medyadan da takip edebilirsiniz. Dil ve konuşma bozuklukları , bireyin konuşulanları anlama, anladığını yorumlama ve kendini ifade etme becerilerinden birinde ya da her ikisinde görülen sınırlılıkları ifade eder. Bireyin fonem ve vokal sesleri net anlaşılır şekilde telaffuz edememesi, artikülasyonda sorun yaşaması, ses düzeyinde sıkıntısı olması veya kekemelik gibi konuşmasını akıcı olmayan bir hale getiren nedenler bulunması, konuşma bozukluğu olarak adlandırılır. Temel anlamda dil ve konuşma bozukluğu, alıcı dil ya da ifade edici dil becerilerini içerisinde barındıran dil gelişiminde kritik dönemlerde yaşanılan sınırlılıklardan kaynaklanan ya da farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan iletişim kurmada yaşanılan anlamlı sınırlılıktır. Dil ve Konuşma Bozukluğunun Başlıca Belirtileri 2-2.5 yaşına gelmesine rağmen isteklerini ve gereksinimlerini ağlayarak ya da işaret ederek belirtme. Oyun ya da etkileşim sırasında iletişime geçmeme. Güçlükle konuşma Anlamsız konuşma Bazı sesleri net söyleyememe Sesin şiddeti ayarlayamama Cümle kurmada sınırlılık olması Sözcük dağarcığının dar olması Ses veya heceleri yutarak konuşma Hızlı konuşma UYARI !!! Dil ve Konuşma gelişiminde 2, 2.5, 3 yaş kritik öneme sahiptir. Çocuğunuzun konuşmasında herhangi bir sınırlılık görüyorsanız bir an önce alanında uzman birine danışmalısınız. Unutmayınız, Çocukta işitme kaybı ya da konuşma organlarında yetersizlik yoksa başarı şansınız küçük yaştan başlayan eğitim ile çok yüksek. Dil ve Konuşma Bozukluğunun Sınıflandırılması Gecikmiş Dil ve Konuşma: Bireyin özellikle ifade edici dil becerileri yönünden yaşından beklenen düzeyde anlamlı derecede sınırlılığının olması ile tanımlanır. Artikülasyon ve Fonolojik Bozuklukları: Bireyin fonem ve vokal sesleri, açık ve kapalı heceleri ve basit yapıda ya da birleşik yapıda sözcükleri normalden anlamlı derecede farklı ve anlaşılması zor şekilde sınırlılığının olması ile tanımlanır. Akıcılık Sorunları (Kekemelik): Bireyin ifade edici dil becerilerinde akıcılık, hız, ritim gibi kısımlarında anlamlı derecede sınırlılığın olması ile tanımlanır. Ses Bozuklukları: Sesin perde, şiddet ya da kalitesinden belirli sebeplerden ötürü normalden olumsuz yönde anlamlı derecede sınırlılık görülen durumlardır. Afazi (Edinilmiş Dil Bozuklukları): Nörolojik nedenli, çoğu zaman beyindeki bir sınırlılık sonucu ortaya çıkan dil ve konuşma bozukluklarıdır. Yutma Bozuklukları: Genellikle nörolojik bir neden sonucu ortaya çıkar ve yutma eyleminin değişik aşamalarında görülen güçlüklerle kendisini gösterir. Motor Konuşma Bozuklukları: Nörolojik bir sebepten kaynaklanan konuşma eyleminde rol alan kas gruplarında görülen güçsüzlük, hasar, koordinasyon bozukluğu sonucunda konuşmanın olumsuz etkilenmesiyle gerçekleşir. #Yanınızdayız Aklınıza takılan ve sormak istediğiniz her şey için bize ücretsiz ulaşabilirsiniz.
- İşitme Yetersizliği | Özel Dünyam
İşitme Yetersizliği Bizleri sosyal medyadan da takip edebilirsiniz. İşitme yetersizliği; bireyin işitsel duyarlılığının kısmen ya da tamamen yeterli ya da beklenen düzeyde olmamasından ötürü bireyin konuşmayı öğrenmede, dili kullanmada ve iletişimde zorluk yaşaması dolayısıyla bireyin eğitim performansının ve sosyal uyum becerilerinin olumsuz yönde etkilenmesi durumudur. Başlıca Belirtileri Nelerdir? Ani ses değişimlerini fark edememe, Araçların çıkardığı seslere ilgisiz kalabilme, ismine tepki vermeme, Konuşulan bazı kelimelerin yinelenmesini isteme, İsteklerini ya da gereksinimlerini anlatabilmek için gereğinden fazla jest ve mimik kullanma, Kendisine verilen yönergeyi yanlış anlama, Sürekli gerginlik ve sinirlilik halinde olma, Sesin geldiği yönü ayırt edememe, Annesinin sesini tanıyamama/ayırt edememe, Televizyonu ya da radyoyu yakın mesafeden dinleme veya sesini normalden fazla açmayı isteme Düzgün ve akıcı konuşamama, Çok gürültülü ortamlarda konuşmaları ayırt edememe. #Yanınızdayız Merak ettiğiniz ve sormak istediğiniz her şey için bize ücretsiz ulaşabilirsiniz.
- Davranış ve Sosyal uyum | Özel Dünyam
Davranış ve Sosyal Uyum Bozukluğu Bizleri sosyal medyadan da takip edebilirsiniz. Özellikle küçük yaş gruplarındaki bireyler, aile içerisinde ya da dış çevrede uyum sorunları ya da davranış sorunları yaşayabilirler. Her bireyin doğum öncesinden itibaren gelişimi ve çevresiyle kurduğu iletişim ya da etkileşim birbirinden farklı olduğu gibi aile içi ya da dış çevrede değişen yaşam şartlarına adapte olma süreci de oldukça farklıdır. Özellikler küçük yaş grubundaki çocukların sosyal çevrelerinde oluşan olaylara, durumlara gösterdikleri her türlü istenmedik veya olumsuz tepkilere “uyum bozukluğu ”, “sosyal uyumsuzluk” denir. Başlıca Temel Özellikler Genel olarak sinirli bir yapıları vardır. Kendi halerindeyken öfke patlaması görülebilir. Özellikle etkileşim sırasında endişeli, utangaç ve korkak tavırlar dergileyebilirler. Özellikle akranlarına ya da yakın arkadaşlarına, genellikle aileleriyle ilgili yalan söylerler. Kendilerini daima haklı bulurlar. Haksız oldukları konularda direnç gösterebilirler. Çok özgüvenli olabildikleri gibi kendilerine güvenmeyebilirler. Belirtilerin çoğu, çocuğun okul yaşantısında kendisini gösterir. Kendi akranları ile oynamak istemediği gibi oyun sırasında oyunbozanlık yapabilirler. Tırnak yeme, titreme, kas seğirmesi gibi fiziksel belirtiler gösterebilir. Yarışmaktan hoşlanır fakat kaybetmekten hoşlanmaz. #Yanınızdayız Merak ettiğiniz ve sormak istediğiniz her şey için bize ücretsiz ulaşabilirsiniz.
- Zihinsel Yetersizlik | Özel Dünyam
Zihinsel Yetersizlik Bizleri sosyal medyadan da takip edebilirsiniz. Zihinsel yetersizlik; Zihinsel ya da bilişsel işlevler bakımından ortalamanın iki standart sapma altında farklılık gösteren, Bilişsel ve sosyal becerilerinde sınırlılıkları olan, bu sınırlılıkları 18 yaştan önceki gelişim dönemlerinde ortaya çıkan ve özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine gereksinim duyan bireyi ifade etmektedir. Zihinsel yetersizlik, özel eğitime ihtiyaç duyan bireyler arasında en yaygın olarak görülen ve oldukça heterojen bir gruptur. Özellikler okulöncesi ve ilköğretim dönemlerinde bu bireylerle karşılaşmak mümkündür. Çoğunlukla hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler, okulda öğretmenler tarafından fark edilebilirler. Başlıca belirtileri Nelerdir? Zihinsel yetersizliği olan bireyler akranları gibi temelde aynı gereksinimlere sahiptirler fakat bu bireyler, kendi aralarında da bireysel farklılıklar gösterirler. Zihinsel yetersizliği olan bireylerin en temel/belirgin özelliği olarak gelişim hızlarının akranlarından daha yavaş olmasıdır. Genel olarak zihinsel yetersizliği olan bireylerin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: Ağır ve yavaş öğrenme Dikkat dağınıklığı, Gecikmiş konuşma, Duyu problemleri, Motor problemleri, Günlük yaşama ilişkin becerilerde sınırlılık Sosyal becerilerde sınırlılık Sınıflandırma 1) Hafif Düzeyde Zihinsel Yetersizlik: Zihinsel işlevler ile bilişsel ve sosyal becerilerindeki hafif sınırlılıklar dolayısıyla özel eğitim ve destek eğitim hizmetlerine sınırlı düzeyde ihtiyaç duyan bireyi ifade etmektedir. 2) Orta Düzeyde Zihinsel Yetersizlik: Zihinsel işlevler ile bilişsel ve sosyal becerilerindeki sınırlılık nedeniyle akranlarından anlamlı derecede farklılık gösterip özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine yoğun şekilde ihtiyaç duyan bireyi ifade etmektedir. 3) Ağır Düzeyde Zihinsel Yetersizlik: Zihinsel işlevler bilişsel, sosyal, öz bakım, günlük yaşam ya da bağımsız yaşam gibi gelişim alanlarındaki eksiklikleri nedeniyle özel eğitim ya da destek eğitime hayat boyu gereksinim duyan bireyi ifade etmektedir. #Yanınızdayız Merak ettiğiniz ve sormak istediğiniz her şey için bize ücretsiz ulaşabilirsiniz.
- Özel Öğrenme Güçlüğü | Özel Dünyam
Özel Öğrenme Güçlüğü başlığında merak edilen tüm sorular ve müdaha biçimleri hakkında detaylı bilgi sunulmak üzere misafirlerimizin hizmetine sunulmuştur. Öğrenme Güçlüğü Öğrenme güçlüğü; dinleme, konuşma, okuma, yazma, mantık yürütme, muhakeme edebilme, yorumlayabilme problem çözme ya da matematik alanındaki becerilerin kullanımında, kişinin bilgiyi depolaması, işlemlemesi ve üretmesinde anlamlı derecede sınırlılık yaşanmasıdır. Bizleri sosyal medyadan da takip edebilirsiniz. Belirtileri Nelerdir? Okunmasında zorluk görülen ve yavaş bir hızda ilerleyen el yazısı Bir takım harfleri, heceleri ve kelimeleri ters, eksik ya da eklentili yazma Küçük-büyük harf yazımında ya da noktalama işaretlerinde yinelenen imla hataları Sözcükler arasında hiç boşluk bırakmama ya da gerekmeyen yerlerde boşluk bırakma Saat, tarih ve süre okumakta sınırlılıklar Dört işlem ve sembolleri öğrenme gibi aritmetik becerilerde anlamlı derecede sınırlılık Yön becerilerinde sıkıntılar yaşama, sağ-sol ve arka-ön yönlerini, şurada-burada gibi yön sözcüklerini ve zıt kavramları karıştırmak, Sıklıkla eşya kaybetmek, aşırı dağınıklık ve düzensizlik, aldığı sorumluluğu yerine getirememe gibi organize olmakta sınırlılık yaşama, Olay, aktivite, öykü oluşturma, ifade etme ya da yorumlama, sıralama becerisinde sıkıntı çekme, İnce ve kaba motor becerilerde anlamlı derecede sınırlılık Ne zaman ortaya çıkar? Öğrenme güçlüğü genellikle bireyin okulöncesi döneminde görülmektedir ancak çocukların ilkokula başlaması ile yukarıda yer alan belirtilerin görüldüğü süreçlerde fark edilmektedir. Merak ettiğiniz ve sormak istediğiniz her şey için bize ücretsiz ulaşabilirsiniz. #Yanınızdayız
- ÜYELER | Özel Dünyam
Bu sayfada yer alan üyeler birbirleri ile etkileşim kurarak, akıllarındaki soruları yanıtlayıp sitenin genel anlamda işleyişi konusunda düşüncelerini ve fikirlerini söyleyebilirler.
- Down sendromu | Özel Dünyam
Down Sendromu Bizleri sosyal medyadan da takip edebilirsiniz. Down sendromu, genetik bir farklılıktır. Yani bir kromozom anomalisidir. En temel anlamıyla normal bir insan vücudunda yer alan kromozom sayısı 46 iken Down sendromlu bireylerde bu sayı 47dir. Down sendromu, hücre bölünmesi sırasında yanlış bölünme sonucu 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom yer almasıyla ortaya çıkar. Başlıca temel özellikleri Down sendromlu bireylerde görülen bazı fiziksel özellikler çekik küçük gözler, basık burun, kısa parmaklar, kıvrık serçe parmak, kalın ense, avuç içindeki tek çizgi, ayak baş parmağının diğer parmaklardan daha açık olması gibi özellikler yer almaktadır. Down sendromlu bireyler akranlarından daha yavaş büyüyebilirler. Zihinsel gelişimleri yine akranlarına göre geriden gelebilmektedir. Bu gerilik bireyin yaşı büyüdükçe daha belirgin olarak gözükmekte, ancak bireyin eğitsel performansına ve hazırbulunuşluk düzeyine göre oluşturulan uygun eğitim programları ile Down sendromlu çocuklar pek çok başarıya imza atabilmektedirler. Bunun en temel koşulu erken eğitimdir. Down sendromlu bireyler fiziksel olarak yaşıtlarından daha kısa boylu olabilirler ve metabolizmalarının yavaş çalışması sebebi ile doğru ve dengeli beslenme alışkanlığı edinmezlerse ileri yaşlarda kilo problemi ile karşı karşıya kalabilirler. Down sendromlu bireyler biyolojisi gereği bazı rahatsızlıklara akranlarına oranla daha yatkın olabilmektedirler. Gerekli önlemler ve tedbirler alınarak sağlığı söz konusu olduğunda mutlaka bir sağlık personeli ile etkileşim halinde olunması gerekmektedir. #Yanınızdayız Merak ettiğiniz ve sormak istediğiniz her şey için bize ücretsiz ulaşabilirsiniz.
